Saturday, November 8, 2008

bir sarhoşun sergi açılış günlüğü

ps: nasıl açıldı ne oldu diye biz anlatsak olmaz, en iyisini sarhoş bilir. W. Benjamin'de dediği gibi sarhoşluğun gücünü devrime katmak gerek:)


Sakura: Anarşik Devinim.
...dün akşam tabuları deviren bir sergi açılışındaydık hep beraber, bizim bütün klan. gerçi süt sağmak ve kahve içmekle meşgul olan birkaç yârenim gelemedi ama ben onların hepsinin yerine oradaydım, hepinizin yerine oradaydım. saat 3 gibi vardım Daralan'a, Gökçen'le artık giymekten bana gına getiren pantolonum ve gömleğimi bir güzel parçalayıp üzerine ayakkabı boyası, sprey boya, kahve, şarap ve camsille bir giriştik, sonra sanayi hurdalarında tozladık, dişlerime kadar kir sürdük, zaten saçlarımı da iki gündür yıkamıyor, tırnak ve sakallarımı üç haftadır kesmiyor idim, giyindim, Cins beyin belediye çalışıyor temalı merdiven kenarı işinin kenarına çöküp şarabımı yudumlamaya giriştim, bir yandan da Great Gatsby'yi okuyorum ders niyetine. İşbu sergi, Surrealist Eylem Türkiye, 6.45 yayınları, Karşı San'at çalışmaları gibi arkadaşların desteğiyle Rafet Arslan beyin koordinatörlüğünde vuk'u bulan ''Bu 1 Sitüasyonis Sergi Değildir'' idi.
Ventochild performansına geçene kadar betonda oturmaktan kıçımı, bağırsak ve böbreklerimi üşüttüm, az biraz dolaşmaya giriştim alanda, ilk tepkiler hoş idi. Gittim, adının Hatıra olduğunu belirten bir hanımkızımıza kendisine san'atçı dendiğinin üzerine bir mini-röp gerçekleştirdim. Serhoşluktan hatırlamıyorum amma en son ben sendenim diyordu. Kanatları olan eser onun. Sonra Rad kardeşimize bayağı bir salça oldum, affede, defterime bir şiycik çizdirdim, ayıya benzer bişi çizmiş, bana benziyor. Gözümden kaçmadı sanmasın. Selen'in elindeki kitap Tanrılar Okulu'ydu meraklısına, Selen'den sonra dans ettiğim, önünde diz çöktüğüm papatya evlenmek istediğim Sakura. Çok şey oldu, kustum falan. Bu arada şişelerdeki şiirler Bay Perşembe'ye ait, bulucam o Bay Per Perşembe'yi. Gayet de güzel işler var sergide, hepinizi bekliyorum. Daralan güzel bir yer, sahibi Erdinç bey ve adını hatırlamadığım hanımı gayet hoşsohbetler, Ventochild, Bora Başkan'mış, sonradan aydım. Fikret Güneş'in karakutusuysa en hoşuma giden interaktif şey bugüne kadarki. Kendisini yakalarsanız biraz sohbet edin, çok iyi biri. Devendra Banhart'a benzeyen Bilgi'li kardeşim, bence Psikoloji oku, Somay'a selam. Janis Joplin'e benzeyen Fatma ablama benzeyen kızkardeşim, korkutmadım umarım seni, dediğim gibi, kırmızı far da yakışır gözüne. Lavaboyu kustuktan sonra temizledim.


Kemal sağolsun, gelip yanıma oturması inandırıcılığımı artırdı. Gökçen sağolsun, Irmak sağolsun, Erdinç bey sağolsun, Selen sağolsun, Petrowa çok yorma kendini, Rafet Arslan sağolsun, herkes sağolsun mut'lu olsun. Yücü sağol, en çok da Sakuram sağolsun, hepiniz mutlu olun.

http://hurhilmipir.blogspot.com/

No comments: